26 Ağustos 2014 Salı

Nurullah Ataç ‘in güzel bir denemesi ...


Doğru ile Yalan

            Her doğruyu söylemeye gelmezmiş, birtakım doğruları yaymamak, çokluktan, kamudan gizlemek gerekmiş... Peki ama, bir doğruyu söylemek, gizlemek, yayılmasını önlemeye çalışmak o doğrunun yerinde duran yalanı sürdürmek demektir. Yalanın yalan olduğunu bilerek sürmesine bırakmaya hakkınız var mıdır?... Bu yalanlar kutsalmış, onlara dokunmaya gelmezmiş... Bir şeyin yalan olduğunu anladık mı kutsallığına inanmıyoruz demektir; bunun için "kutsal yalan" sözü bir şeyin hem köşeli hem de yuvarlak, hem katı hem de biçimsiz olduğunu söylemek gibi bir saçmadır. Ama duygularını birer düşünce saymaktan çekinmeyenler böyle saçmalarla kolayca bağdaşabiliyor.
          Birtakım doğruların gizlenmesi gerektiğini ileri sürmek eski kibarlık, asillik (aristocratie) -aristokrat- düşüncenin bir kalıntısıdır. Bir yanda büyükler, kibarlar, damarlarında mavi kan akanlar var, onlar doğruları bilirler, onların bilmesinden bir kötülük gelmez; ama küçüklere, kibar olmayanlara, kölelere sakın açmayın!... Öyledir kişioğlu: kendisi için ille birtakım ayrıcalıklar ister. Eski acunun kibarlığı, aristokratlığı yıkıldı ama onun yerine aydınlar türedi...
          Bir kişi olarak ilk ödevimiz, yalan olduğunu anladığımız düşüncelerden benzerlerimizi yani bütün kişileri kurtarmaya çalışmaktır. "Ben bunun yalan olduğunu biliyorum, ben buna inanmıyorum, ama kamunun bu bağlar altında kalması, onun anlamaması daha iyi olur." diyen kimse, öğrendiği anladığı doğrulara layık olmayan kimsedir. İnandığı bir şey yoktur onun: Bir şeyin ne doğru olduğunu düşünür, ne de yalan olduğunu. Ancak kendisini düşünür, büyük görmek için bir yol arar.
          Her doğru söylenebilir, her doğru söylenmelidir, yoksa çevremizi aldatıyoruz, çevremize yalan yayıyoruz demektir.


9 yorum:

  1. güzel ve doğru bir deneme hocam şuan içinde bulunduğumuz toplumda malesef bir nevi böyle yalanlar üzerine kurulu bir sistem bir hayat üzerinde ilerlemek onlara daha hoş geliyor galiba :(

    YanıtlaSil
  2. doğru söylüyorsun Zeynep hocam malesef toplum olarak durumumuz böyle

    YanıtlaSil
  3. Düzeltmek için herkese görevler düşüyor herşey dosdoğru söylenip birbirimizi aldatmadığımız zaman bişeyler düzelecektir inşallah...

    YanıtlaSil
  4. aslında diyoruz ya toplum böyle şöyle diye eleştiri sunuyoruz. ama şunu göz ardı etmiyor muyuz toplumu oluşturan kim? yani bizler yani bireyler... onun için her birey doğru yaşasa iş çözülmüş olacak...

    YanıtlaSil
  5. benimde söylemek istediğim o hocam herkes kendini düzeltse zaten dünya daha güzel daha yaşanılır bir yer olur

    YanıtlaSil
  6. Yalan söylemeye hergün nerdeyse zorlandığımız bir hengamede hakikat arayışçısı olabilmek ne güzel.Doğruda ısrar kendimizde ısrardır

    YanıtlaSil
  7. bunu koruyabiliyorsan ne ala :)

    YanıtlaSil